KPSS’de Soru Krizi: Adaylar Ne Yapmalı?

22.08.2023 13:50

Süreç nasıl gelişti…

ÖSYM tarafından geçtiğimiz Pazar günü (31.07.2022) KPSS’de birtakım soruların bir yayınevinin deneme kitapları ile aynı olduğu haberleri çıktı.  Haberin kaynağı, yani “KPSS sorularının sızdırıldığı” iddiası, CİMER’e gelen başvurular üzerine ortaya çıktı.  

ÖSYM, “Bazı sınav sorularının bir yayınevinin deneme sınavı sorularıyla aynı olduğuna ilişkin sosyal medya platformlarında ortaya atılan iddiaların incelemelerimiz neticesinde asılsız olduğu anlaşılmıştır” şeklinde açıklama yaptı.  İddialar çok ve ciddi olunca, Cumhurbaşkanımızca Devlet Denetleme Kurulu görevlendirildi. DDK Başkanı Yunus Arıncı yaptığı paylaşımda "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla KPSS ile ilgili iddialar konusunda Devlet Denetleme Kurulu tarafından çalışmalara başlanmıştır" dedi. DDK’nın görevlendirilmesinin ardından ÖSYM Başkanı 2 Ağustos’ta görevden alındı.

 Bu hızlı gelişmeler karşısında herkes şaşkın. Herkesin kafası karışık durumda….  Meseleyi hukuki yönden ele alan kısa soru ve yanıtlarla değerlendirmek istiyoruz.

 

DDK’nın önemi nedir?

DDK, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en üst denetleme kurumudur. Bir konu önemli ve toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyorsa DDK görevlendirilir. DDK Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Yetkileri neredeyse sınırsızdır. Her idari ve özel birimden bilgi talep edebilir. Yaptığı teftişler kapsamlı ve ciddidir. Konu ÖSYM teftiş birimlerine veya YÖK denetimine bırakılmamış, bizzat Cumhurbaşkanlığı uhdesine alınmıştır. Bu önemlidir.

Sınavın durumu ne olacak?

Bu konuda bir şey söylemek için henüz erken. DDK Raporunu beklemek gerekiyor veya öncesinde de ÖSYM karar alabilir. Üç ihtimal var: 1.İlgili soruların iptali.  2.Sınavın iptali.  3. Sınavın iptali ve yakında yapılacak KPSS (Alan ve Öğretmenlik) sınavlarının ertelenmesi… Bunlardan hangisinin olacağına sorunun ağırlığına göre karar verilecektir.

Sorulara ne oldu?

Burada çok ihtimalli sonuçlar söz konusu. Soru hazırlama süreci ve soruların sızdırılması veya yayın evine soruyu hazırlayan kişinin soruyu vermesi veya soru hazırlayanların yayınevi kitapçığından soru aşırıp, ÖSYM soru havuzuna göndermesi… Ve bunun varyasyonları… Burada esas soru, “bahsi geçen soruları kimin hazırladığıdır”. ÖSYM soru hazırlama prosedürüne göre bu bellidir.

İtiraz mümkün mü?

Bu konuda KPSS Kılavuzunda yazdığı üzere, sorulara üç gün içinde itiraz etmeleri gerekiyor. Bu süre 01. Ağustosta başladı bugün gece yarısı dolacak. Bunu yaparken ÖSYM’nin sitesinden istifade etmeniz gerekiyor  ÖSYM ile yapılacak her türlü yazışmada Genel Amaçlı Dilekçe  kullanılmak zorunda.. . ÖSYM bilgi güvenliğini artırmak amacıyla dilekçede evrak referans numarası belirtilmesi uygulamasını kullanıyor. Bunun için evraklara “evrak referans numarası” eklenmeli. (Bakınız: https://www.osym.gov.tr/TR,22512/adaylar-tarafindan-dilekce-gonderilmesi-ve-islem-ucretleri-05012022.html

Dava açılabilir mi?

Sorulara itiraz dava süresini durdurmaz. Dava süresi 10 gündür. Bu sürede 01 Ağustos günü başladı. Dava ÖSYM’ye karşı “sınav sorularının iptali” davası olarak açılacaktır. Burada kamuoyunda konuşulan konuların delil olarak gösterilmesi mümkünüdür. Hatta DDK görevlendirilmesi de bunun bir delili olarak sunulabilir. Yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemesidir. Bir kimse bu konuda hakkını aramak için bu davayı açabilir. (Bakınız İdari Yargılama Usul Kanunu “Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulü” başlıklı m.20/B)

Sonuçta olabilecekler…

Bu aşamada, ÖSYM veri tabanı, soru hazırlama standartları, yayınınevinin durumu, soru hazırlayanlar ile yayın evi arasındaki bağ, kaç sorunun böyle olduğu, bu sorular dışında başka yayın evlerinin kitaplarında aynı soruların olup olmadığı, soru saklama ve basma sistemetiği incelenecek. Kısaca ÖSYM bu yönden bir “Check Up” görecek…

Bir başka durum ise 6-7 ve 14 Ağustos’ta yapılacak sınavların mahiyeti. Yapılıp yapılamayacağı!.. Bu konuda bir aydınlatma, bilgilendirme şart…

Son olarak konun cezai boyutu olabilecektir. Faillerin yargılanması ve olaya Savcılığın da el koyması ihtimaller arasında… Kişilerin yaptığı hatalar ve ihmaller, kurumları etkiliyor. Devletin olaya en üst perdeden girmesi çok önemli ve güzel bir gelişme…